Biri bana "The Big Blue" yu tekrar seyrederken Joanna' nın ev arkadaşı Sally nin "Have you got a picture of him? (Fotoğrafı var mı?) sorusuna Jacques' in dalış denemesindeki kalp atışları çizelgesini çıkarması ve "It is his heartbeats." (Bunlar onun kalp atışları) demesi üzerine neden gözyaşlarına boğulduğumu izah edebilir mi?
Ha unutmadan Jean Marc Barr gibi gülümseyebiliyorum diyen varsa bir adım öne çıksın, krallığımı ayakları altına sereceğim.
Jacques: I don't understand. Please explain to me.
Enzo: What do you want to know?
Jacques: Everything!
Enzo: About what?
Jacques: About everything!
Enzo: Mama mia.
Johanna: Talk to me some more
Jacques: It's hard, you know. I don't know what else to say. You're so far away.
Johanna: Tell me a story.
Jacques: A story? Do you now how it is- do you know what you're supposed to do, to meet a mermaid?
Johanna: No.
Jacques: You go down to the bottom of the sea, where the water isn't even blue anymore, where the sky is only a memory, and you float there, in the silence. And you stay there, and you decide, that you'll die for them. Only then do they start coming out. They come, and they greet you, and they judge the love you have for them. If it's sincere, if it's pure, they'll be with you, and take you away forever.
Johanna: I like that story
Masal anlatın lan bana.. Ühühühühühü
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
8 comments:
Bu filmde Jacques'ın soyadının "Molay" olması bana hep ilginç gelmiştir. Ne demek istiyorsun Luc Besson????
Yalnız cidden dokunaklıymış. Ağlamanı yadırgamadım valla. Biraz da hassasız galiba bu aralar. (Gittim yine o çok güldüğüm Lenni'li filan yazını okudum, yine güldüm)
marruu
o dediğin kim bilmem etmem ama alasını gülerim :)
en azından seni güldüren bişi olur.. :=)
kedi derki somurttuğun zaman nemrut birşey oluyorsun sen ama güldün mü seni bedenimin içine sokasım geliyor der... eh artık bu da yetsin :)
ben bu sahnelerden çok gördüm bir filmi yüz kere hadi abartmayayım 7 kere izleyip yedisinde de hüngür hüngür ağlarım :) millette çok duygusalsın diye dalga geçer...
bi kere güliim mi :D
Ben izah edebilirim ama sen zaten biliyorsun kanimca. Ben de cok etkilenmistim o sahnelerden. Zaten The Big Blue cok ozel bir filmdir benim icin. Yazmistim birkac cumle bir zamanlar ya.
Yalniz o sondaki hikaye anlatilirken guzel dursa da yasaninca oyle olmuyormus di mi (filmde, kiz icin diyorum)? O hikayelere dikkat etmek gerek Talismanim, iki kisiliklerse almak gerek.
Evercan,
Niye ki? Molay ne demek? hem Maloy değil miydi?
Misocuum,
Hassasız sormayın, sormadan anlarsınız hoş.. Benzer durumlarınıza şahit olduk :)
Gene öyle yazı yazmak istiyom ama bi garibim..
Geçer di mi kedicimm?
Nakharcım,
Öyle gülüyorsan Gaykedi ile çok kötü papaz olabiliriz, cinsel tercih filan tanımam, yazarım ona göre :))
Kaçmaaa :)
Tavşanım,
Beceremiyom ben iki kişilik masal seçmeyi.. Teke takılmışım..
Bu arada di.. Yaşanınca hoş olmuyor..
Sevgiler..
canım benim. Geçme mi hiç? Bak bana, bak bak iyi bak. Ay boşver bakma. Çok iyi hallerde değilim yine. Ama kötü de değilim. Med-cezir. (İyice uçurdum galiba)
marruu
Jacques De Molay olarak bi arat google'dan ilginç sonuçlar çıkacaktır :)
Talissssss
Şu biloomu bulan iş arkadaşlarıma ithafen yazdığım "ahaha afacanlar sizi"yazımdaki bay karizma aynı Jean Marc Barr biliyon mu?
Kim kim kim ulan bu herif derken sen çok yaşa,gogıl abiden görsellere bi girdim,ana iş arkadaşım karşımda!
Seni bu elemanla tanıştırmalıyım.Gidip en sümsük kıza tutuldu hıyar!2.bir sawyer ve tipsiz karı hikayesi!
Karı tipine bakmadan bizim Jean Marc Barr ı iplemiyor,bu da o güzel gülüşüyle karının o koca ağzının içine düşücek gibi oluyor ya Allaaam çıldırcak gibi oluyorum!
Post a Comment