İçi dışı bir olmama halinden bunalıp, dışı neşe ve mutluluk ışıltısının çelengiyle sarmalanmış bir gülümseleyle dolaşan, içi ise dipsizmiş gibi görünen bir kuyunun hapishane hücresini andıran karanlık ve nemli kuytusuna sıkışmış/sinmiş çift yönlü biri için, bazen çok zordur nefes alabilmek... Nefes alsan, kimin ciğerleri oksijenle dolacaktır? dıştaki cıvıl cıvıl insanın mı? yoksa içte saklanan ve kimselere gösterilmeyen, herkeslerden saklanan sefil mahkumun mu?
sinemaya gittiğinde kim izliyor filmi? Koltuğa çöktüğünde parmağını dahi kıpırdatmana izin vermeyen hangisi? Hoş bir adama işveli bakan gözlerin kime ait? Ya gece yastığına başını koyduğunda uyumana izin vermeyen düşüncelerin kaynağı? Dıştaki nasıl bir maske? İçteki ne kadar gerçek? Çelişki neden bitmiyor?
Bu bir bütünün iki parçası aslında. Yin-yang gibi, çelişki yok talisman. Uyumak donmaya davetiye çıkarmaktır kutuplarda... Uyuma talisman. Yerinde koşan iskambil kağıdından kraliçeye "neden koşuyorsunuz ki, hiç bir yere ilerleyemiyorsunuz" diye soran Alice'in aldığı "biz koşmazsak geri kalırız" cevabını anımsa. Durma talisman. İbraniler'e Mektup'ta "Şimdiye dek öğretici olmanız gerekirken, Tanrı sözlerinin temel ilkelerini size yeni baştan öğretecek birine ihtiyacınız var. Size yine süt gerekli, katı yiyecek değil" diye geçer. Neden kendine karşı "bunca şey biliyorum, çok çeşitli gözlem, idrak ve bunları ifade edebilme yeneteğine sahibim, pek çok insan tarafından görülemeyenleri görebiliyorum, onların hissedemediklerini duyumsuyorum, anlamadıkları kavrayıp, parçaları bir araya getirerek bütünler oluşturabiliyorum. Fakat bunları yapma yetisinden yoksun pek çok kişiye nazaran sürekli mutsuz, ikilemler içinde aynı girdapta sürekli dönüp dibe batan biri görüyorum kendimi, dayanamıyorum" diye öfkeli bir isyan içindesin? Kimsenin sana bir şey öğretmesine ihtiyacın yok. Bunu gör... Bazen miden bozulabilir, -hepimizde olur bu- sütten başka bir şey içemeyebilirsin. Ama sen aslında her şeyi sindirebilecek olgunlukta ve birikimde, aydınlanmış birisin talisman. Dünyanın yarısı gündüzdür, yarısı gece. Güneşe arkanı dönerek yürüme talisman. Sen güzel bir dünyasın. Derin bir nefes al ve devam et talisman. Derin bir nefes...
sen devam etmesende, senin haricinde herşey tıkırında gidiyor be şeker. sen devam etmeye karar verdiğinde, bu seferde onlara yetişme çabası içine giriyorsun. bi kere daha dumur oluyorsun.test ettim onayladım. devam et...
"Hayatımı genişleyen halkalar içre yaşarım ben,
nesneler üzre açılan birim birim.
Sonuncuyu, belki, başarmak gelmez elimden;
fakat denemek isterim.
dönerim çevresinde Tanrı'nın, o eski kulenin gece gündüz
dönerim binlerce senedir;
doğanmıyım ben, fırtına mı, bilmem henüz,
yoksa bir büyük şarkı mıyım nedir... "
Rainer Maria Rilke
7 comments:
fark ettik onu biz...
Silkelen bir an önce..
İçi dışı bir olmama halinden bunalıp, dışı neşe ve mutluluk ışıltısının çelengiyle sarmalanmış bir gülümseleyle dolaşan, içi ise dipsizmiş gibi görünen bir kuyunun hapishane hücresini andıran karanlık ve nemli kuytusuna sıkışmış/sinmiş çift yönlü biri için, bazen çok zordur nefes alabilmek...
Nefes alsan, kimin ciğerleri oksijenle dolacaktır? dıştaki cıvıl cıvıl insanın mı? yoksa içte saklanan ve kimselere gösterilmeyen, herkeslerden saklanan sefil mahkumun mu?
sinemaya gittiğinde kim izliyor filmi?
Koltuğa çöktüğünde parmağını dahi kıpırdatmana izin vermeyen hangisi?
Hoş bir adama işveli bakan gözlerin kime ait?
Ya gece yastığına başını koyduğunda uyumana izin vermeyen düşüncelerin kaynağı?
Dıştaki nasıl bir maske?
İçteki ne kadar gerçek?
Çelişki neden bitmiyor?
Bu bir bütünün iki parçası aslında. Yin-yang gibi, çelişki yok talisman.
Uyumak donmaya davetiye çıkarmaktır kutuplarda...
Uyuma talisman.
Yerinde koşan iskambil kağıdından kraliçeye "neden koşuyorsunuz ki, hiç bir yere ilerleyemiyorsunuz" diye soran Alice'in aldığı "biz koşmazsak geri kalırız" cevabını anımsa.
Durma talisman.
İbraniler'e Mektup'ta "Şimdiye dek öğretici olmanız gerekirken, Tanrı sözlerinin temel ilkelerini size yeni baştan öğretecek birine ihtiyacınız var. Size yine süt gerekli, katı yiyecek değil" diye geçer. Neden kendine karşı "bunca şey biliyorum, çok çeşitli gözlem, idrak ve bunları ifade edebilme yeneteğine sahibim, pek çok insan tarafından görülemeyenleri görebiliyorum, onların hissedemediklerini duyumsuyorum, anlamadıkları kavrayıp, parçaları bir araya getirerek bütünler oluşturabiliyorum. Fakat bunları yapma yetisinden yoksun pek çok kişiye nazaran sürekli mutsuz, ikilemler içinde aynı girdapta sürekli dönüp dibe batan biri görüyorum kendimi, dayanamıyorum" diye öfkeli bir isyan içindesin? Kimsenin sana bir şey öğretmesine ihtiyacın yok. Bunu gör... Bazen miden bozulabilir, -hepimizde olur bu- sütten başka bir şey içemeyebilirsin. Ama sen aslında her şeyi sindirebilecek olgunlukta ve birikimde, aydınlanmış birisin talisman.
Dünyanın yarısı gündüzdür, yarısı gece.
Güneşe arkanı dönerek yürüme talisman.
Sen güzel bir dünyasın.
Derin bir nefes al ve devam et talisman.
Derin bir nefes...
sen devam etmesende, senin haricinde herşey tıkırında gidiyor be şeker. sen devam etmeye karar verdiğinde, bu seferde onlara yetişme çabası içine giriyorsun.
bi kere daha dumur oluyorsun.test ettim onayladım.
devam et...
eeee hadi ama yola devam
çok durmadın mı talissciğim açıyorum hep aynı sayfa :)fazla durdun hadi :)ee hadi:)bak hala duruyor:)
Talisman Hanım,
Yazı diyetini bırakın artık lütfen. Verdiğiniz sözü tutma zamanı da gelip geçiyor bile.
Hadi ama.
Post a Comment