Tuesday, September 02, 2008

Yolcuyum bağlamayın durmam :)


- Gidiyoruuum..

Perşembe günü Rusya ' ya gidiyorum. Moskova' ya. İlk kez iş seyahatine çıkıyorum. Hem heyecanlı hem de mutluyum.. Rusya ya başka türlü gitmezdim herhalde ama gitmeyi isterdim. Hobaa Kremlin Sarayını, Kızıl Meydan ı görcemm :)) Ve tabii çalışcam öhm (!)

Ne güzel yahuu.. Perşembe gidicem, öbür Cumartesi gelicem, 13 ünde yani.. Bu ortamda gitmem de tam bana göre bir iş. Savaşı durdurup geleceğim :) Alem filan biraz endişelendi ama iş oaraya varırsa burda da güvende değiliz deyip yatıştırdım. "Bir ebeveyn yatıştırma uzmanı olarak Talisman.. Bakkalınızdan özenle isteyiniz.. "

O değil de Rusya' da bir dolu güzel kız görünce kıskanır mıyım ki? Gerçi kıskançlığın insanların elindekini kıskanma kısmı ile hiç işim olmaz genelde, sevdiklerimi kıskanma konusunda ise süperim, süper ama. :) O yüsden bu kızları kıskanmam, hem de yaşlı Rus kadınlara bakıp "yaaa ne oldum dememeli ne olacağım demeli" bile derim. Allahaşkına yaşlanınca nere gidiyo o kuğu gibi kızlar? Yoksa bu güzel olanlar 40 ını göremiyor da, yaşlı Rus kadınlar sadece aradaki çirkinler mi? Çirkinler mi ayakta kalıyor? Ya da Rusya' da kalıyor, güzeller dışarı gidiyor? Hımm bunların hepsini araştıracağım.. Hepsi de önemli..

- Stephen King in son kitap bitti. Ya üstad biraz sonlarda yüzeysele kaçmış sanki, daha doğrusu klişelere.. Bence amcam ruhsal çözümleme işine çok dalarsa (ki bence çok başarılı bu konuda) doğaüstü veya korkutucu ögeleri sona şöyle bir serpiştiriyor ama çok tatmin edemiyor. "Kemik Torbası" da öyledir mesela. İşte bu son "Duma Adası" da öyle. Ama olsun, gene de candır.

- "Grey's Anatomy" seyrediyorum. Aslında çok da sevmiyorum ama fena da değil. Başroldeki kız itici az.. Onun bir bölümünde geciktirip durduğumuz işler üzerimizde taşıdığımız bir tümör gibi gitgide ağırlaşır diyor ve bölümde gerçekten bir kadın var, karnındaki tümör bir kuzu büyüklüğüne ulaşmadan doktora gelmiyor. Ay sonunda kadın öldü mü ki? Birazdan onu seyredeceğim. Ben de her işimi sona bırakıyorum, çünkü tembel olduğu kadar da adrenalin bağımlısı biriyim.. Hüfff..

- Ya çok yiyorum son zamanlarda, ciddi çok. Allahım sen mideme, bağırsaklarıma güç ve sabır ver.. Az daha dayansınlar vallahi kurtaracağım onları. Biraz daha hastalanmamalarını sağlayabilir misin? Sağol..

- Yemek dedim de acıktım ben bee, gideyim.. Börek alcam, patatesli ıspanaklı.. :) (Gregor sana yok :))

- Ya bir de az önce bir bloga yorum yaptım da şunu farkettim, gerçekten bir sexism askeri gibi çalışıyor, nerde bir sexism kokusu var, olay yerine gidip, nefretimi kusuyorum sanki.. Bunun benim sexistin allahı olduğumu gösterdiğini biliyorsunuz di mi? Sağlıklı değil, hayır sağlıklı değil..

Herneyse, keyfim yerinde, gidiyorum, gidiyoruuumm..

4 comments:

Öykücü said...

Rus kızları konusunda gözlemlerini bekliyorum.Hakkaten yaşlanınca feci çöküyorlar.Neyse ki:))

İş gezisi cidden havalıymış ama hakikaten de dünyanın neredeyse en tehlikeli bölgesi sayılır.Afganistan ya da Iraktan iyidir ama.Gerçi Amerika da,Türkye de tehlikeli sonuçta boktan teröristlerin ne zaman saldıracağını kimse bilemez.(Bu satırı teörist ve Amerika kelimelerinden dolayı big brother taramış mıdır,el sallayayım:))

Dünya güvenli bir yer değil.Rusyaya saldırmak da biraz Güven,Özveri,Tecrübe ister..:))Rahat olabilirsin anlamında yazdım bu son paragrafı:)))

Stehenın son kitabını aldım ama başlamadım.Daha önce okumadığım bir kitabını okudum.George Stark adlı hayali bir roman kahramanının yazarın yerine geçmeye çalışıp gerek olmaya uğraşması,beyin tümörü,serçeler ve ikizlerle ilgiliydi.Güzeldi ama çooooook güzel değildi.

'Bir aşk hikayesi' mesela beni daha çok etkilemişti.Çözümlemeler kousunda ise haklısın çok başarılı ama bazen sıkıcı oluyor.Kemik torbasını okumadım sanırım.Hımm.

Miden ve bağırsakların neyi bekleyecekler?Bi de süre verebilir miymişsin diye soruyorlar:)Bekleriz ama ne zamana kadar ve ne için dediler..Haklı çocuklar..

Çoook öptüm.

pRncfRn said...

ühühü
Beni de götür, beni de götür :/

Anonymous said...

bence bu "ruslar yaşlanınca fena çöküyormuş", "bunlar gençken kuğu gibidir, yaşlanınca akbabaya döner" gibi laflar hep geyiktir. duyan da türkiye'deki 40 yaş üstü bütün kadınlar monica bellucci ayarında zannedecek. yaşlandıkça herkesin tipi kayıyor işte az çok. hepiniz aynı cinsiyetin üyelerisiniz, kıskançlığı düşmanlığı bırakın, sevin birbirinizi. kadın dayanışması falan. (alt metin: rus kadınlarına laf söyletmem. önce cesedimi çiğnemeniz gerekir!)

Anonymous said...

bende gelmek istiyommmmmmmmmmmmmmm

edi ben lede görüşsene hazır gitmişkene :D