Wednesday, June 19, 2013

Suçlu suçlu, ayak uçlarıma basa basa geldim bloguma. Ne zamandır, yazı yazmayı bırak, açıp okumamışım da. Neyse ki hala "bu sefer son" yazınca google amca ilk benim blogumu çıkarıyor. Bloguna google dan ulaşmak da ayrı marifet tabii. Blog ayrı bir insan gibi, bi sinirli şimdi sanki. Kavga etmişiz, suskunuz, ilk kim söze başlayacak diye birbirimizi tartıyoruz. Ben başladım gibi sanki ama bu blog da bana çekmiş. Az domuz, öyle hemen yelkenleri suya indirmiyor. Kafam karmakarışık. Bir sürü şey oluyor aynı anda. Ben iflah olmaz Oblomov, hırkamı özlüyorum. Şu son olaylarda 31 Mayıs ta ağlayarak güne başlayan insanlardanım. Bir yandan da hayatım için dönüm noktası sayılabilecek bir hafta sonu yaşadım. Güzel bir haftasonu. Yok ondan bahsetmiycem. Ama burda dursun istedim. Evet, gıcığım. İçimde acaip bir tiksinti var. (haydaaa..) Ya aslında ben büyüdüm değiştim son zamanlarda filan diycektim ama bu içimdeki şapşal çıkıp "içimde tiksinti var" filan gibi ergen cümleler kuruyor hala. Bak şimdi de tüm yazma isteğim geçti. Allah beni naapmasın.