Wednesday, January 06, 2010


Famous Blue Raincoat' u dinliyorum.

İçimde hafif bir hüzün. Hafif yeni başlangıçlar mutluluğu. Hafif bir ümit. Hafif tiksinti. Bulamaç gibiyim.

"Did you ever go clean?"

Dünyayı sevmiyorum, insanları da sevmiyorum. İnsan denen canlıyı sevmiyorum. Çok kaypak, çok naif, çok kötü, çok iyi, çok çok tiksindirici.

"She sends her regards."

Dünya ne analiz edilebiliyor, ne temizlenebiliyor, ne batabiliyor. İğrenç bir yapışkanlıkla hayata tutunmuş minik insanlar ise yüzde birini kullandıkları beyincikleri ile dünyayı yeniden yaratıyor, yeniden kirletiyorlar.

Ne kadar zavallıyız. Ne kadar güçlüyüz. Ne kadar gıcığız esasen.

"What can I possibly say?"

(ve 33 yaşında bir ergen bloguna birşeyler karalar.)

"Sincerely"

L. Talisman.

17 comments:

metin said...

"İnsan denen canlıyı sevmiyorum. Çok kaypak, çok naif, çok kötü, çok iyi, çok çok tiksindirici."

Şu anki duygularıma ne de denk düşen bir tespit!

No More Virgilius said...

ve, "insanın gelişimine" inanan biri için, "insan" hakkında bu kadar olumsuz düşüncelere sahip olması tutarsızlığın daniskası :)

CoşkuN ArslaN said...

Kötü olmazsa biz iyiyi nasıl anlayacaktık efendim.İyilik insanın genine ne kadar işlenmişse nankörlük ve kötülük yapma hisside aynı oranda mevcuttur.Kişi birini bastırır birini serbest bırakır. Bende yaratılmışların en şereflilerini çok ama çok seviyorum ve diğer taraftanda bazı hasletlerinden dolayı hayvandan daha aşağı olarak yaratılmış insan görünümlü yaratıklardanda nefret ediyorum..

evli adam said...

33 yaşında bir ergenin, altı ve üstü de olur, daha yaşayacak bir sürü günü olmasına rağmen hayata karşı bu kadar karamsar durması insanın kendisine karşı yaptığı sorumsuz teslimiyetçi sıkılgan bir davranış. zararlı, gereksiz. uzamamalı.

kedi kimin :)

sürüden ayrılan koyun said...

insanı insan yapan özelliklerdendir senin sevmediğin huyları. bunlar olmazsa insan olmaz zaten.

Anonymous said...

Sofortzugang Cams

Sexflat

Amateur Sex

tavsan said...

Aylak Adam'da gecen bir cumle vardi, hani insanlarin bir filmden ciktiktan hemen sonraki 10 dakikada icinde bulunduklari ruh hali ve bu halin ne denli ozel oldugu, herkes ayni anda bu halde olsa neler olabilecegine dair. Kitap burada olmadigindan bulamiyorum ama senin yazdiklarin bende boyle bir dilek hissi yaratti; sanki butun insanlar bu ruh hali icine girseydi ayni anda ya da sadece hayatlarinda bir defa bile olsa, o zaman belki birseyler iyi yonde farkli olurdu. Gerci genelde sorun sorunun ne oldugunu bilmemek degil nasil cozecegimizi bilmemekten kaynaklaniyor gibi.
Olsun yine de gokyuzu guzel, deniz guzel, yildizlar galaksiler, evren guzel. Bir gun birseyler iyi olacak, bir gun kotu; ama iyi de olacak yani. HI?

EKMEKÇİKIZ said...

Tavşancığım,
Şuydu kastettiğn sanırım:

"...İki saat sonra kalabalığın içinde, sinemadan bir dar sokağa çıkan sanki başka birisiydi. Düşünüyordu: Çağımızda, geçmiş yüzyılların bilmediği, kısa ömürlü bir yaratık yaşıyor."Sinemadan çıkmış insan". Gördüğü film ona birşeyler yapmış. Salt çıkarını düşünen kişi değil. İnsanlarla barışık. Onun büyük işler yapacağı umulur. Ama beş-on dakikada ölüyor. Sokak sinemadan çıkmayanlarla dolu; asık yüzleri kayıtsızlıkları, sinsi yürüyüşleriyle onu aralarına alıyorlar, eritiyorlar. Bunları kurtarmanın yolunu biliyorum. Kocaman sinemalar yapmalı... Bir gün dünyada yaşayanların tümünü sokmalı bunlara. İyi bir film görsünler. Sokağa hep birden çıksınlar..." YUSUF ATILGAN - AYLAK ADAM

Tee, bir zaman yazmışım bir yazıda. Şurda:
http://ekmekcikiz.blogspot.com/2006/12/sinemadan-ikmi-insan.html

tavsan said...

Evet evet, aynen bu, cok cok tesekkur ederim Ekmekcikiz:) Bu kisim bile tekrar okuma istegi uyandirdi bende. Tesekkurler!

headcleaner said...

New York is cold, but I like where I'm living, there's music on clinton street all through the evening!

L.Cohen'de bir insan ;)

miso said...

İnsanı ben de sevmiyorum. Ben bir de yazılım hatamız olduğunu öğrencilere de ispat etmeye çalışıyorum var gücümle.

Famous Blue Raincoat ise Leonard Cohen'den dinlenirse kanırtır kanaatimce. Direk tüberküloz ve kan tükürme safhasına geçebilirsin. Joan Baez de iyi zannımca :)

marruu

Talisman said...

Metin Beyciim,
Zaten paraleliz biz sizinle hep, öyle değil mi? Şu anda sevgili Edişeli peri' nin mekanından geldim, içimde sevgi dolu, size de teklif etsem bir parça? Reddetmezsiniz bilirim.
Sevgiler.

Virgilius' um,
Yoo dostum yooo, hiç tutarsız değil, geliştiğini düşünüyorum ama yine de sevmiyorum. Bir de gelişmeseydi tiksinirdim herhalde ya da gelişmeseydi bende bu bilinç te oluşmazdı ve mutlu olurdum. Kim bilebilir? :)

Prof,
İşte yazdığınız özellikleri sevmiyorum, o diyalektiği, o iki ucu, öyle olabilir, öyle de tabii. Ama sevmiyorum. Sevmiyorum işte zorla mı? :)
Hoşgeldiniz bu arada.

Evli Adam,
Yoo, karamsar sayılmam, yani olay budur ama yaşamaya devam etcem filan. Amaan çok sıkıcı :)
Kedi kimin bilmem, benim değil o kesin. :)

Sürüden ayrılan koyun,
Biliyorum yine de sevmiyorum.

Tavşanıım,
Senin dediğin yazıyı ben ilk Ekmekçikızcım da okumuştum, kendisini okumaya ve akabinde süratle sevmeye başlamam da o zaman takebaül eder. Öyle bir anısı var yani. Ve ne güzeldi o yazı cidden. Benim savı herkes bir an düşünse iyi olmayabilir belki ama bir bedbinlik gelir insana. Çözüm gösteren birşey değil çünkü, ama tespit te birşey değil mi? Bilemedim bak şimdi. iyi şeyler? Olacak elbet yani olsun :)

Ekmekçikızcım,
Evet evet işte o yazı. Sağol canımın içi buraya da eklediğin için.
Öperim.

Headcleaner,
Hoşgeldin safalar getirdin.
Evet evet, L. Cohen iyi bir insan, severiz.

Miso,
Evet evet, meşur mavi yağmurluk kanırtıyor cidden, kan görmeden bırakmıyor :)
Misooom canım benim sen de yaz, özlüyoruz yahuu.

metin said...

Duygudaşlık zor ama güzel birşey. Evet, öyleyiz sevgili Talisman Hanım. (Ya da Hafif Abi'nin deyişiyle, canım Talisman Aplam.)

Oya Kayacan said...

İnsan sevmeye 1972 yılında Psiko Seksolojik Açıdan İnsan'ı okuyarak başladım galiba. Yazarı Dr. Celal Arabacıoğlu (şair ve tıp doktoru). Mesele de "kainatın en karışık problemi olan insan meselesi"! Ben de gencim o zaman. Vuruyorum abalıya, ona takıyorum, buna diş biliyorum, sevdim mi tam seviyorum aşklarımdan geberiyorum, farklılıkları bir türlü kavrayamıyorum... Kitapla birlikte anladım ki insan mağdur. İnsana dair ne düşündüysem artık, bu yaradılıştan mağduriyeti ön plana alıp düşündüm. Miso da demiş ya, modern deyimi 'yazılım hatası' olmalı bunun!

endiseliperi said...

talisman... talisman... talisman... içim sözcüklerle dopdolu geliyorum buraya, bir şey anlatacak gibi oluyorum, çok istekli duyuyorum anlatmaya da...sana anlatmaya... anlatamıyorum... sen gene de anlarsın. biliyorum, anlıyorsun.

Talisman said...

Oya Hanım gelmiş hoşgelmiş. :)
Pek sevindim çünkü ben sizin bloğu pek severim hem ilgi alanıma girer hem sizin üslup güzel.
İnsan mağdur bakış açısı da güzel, makul de. Ama insan bazen gene de tiksiniyor. Kitap ilgimi çekti, araştıracağım.
Sevgiler.

Talisman said...

Sevgili Peri' m,
Anladığımı sanırım ama kim kimi tam anlayabilir o muamma. Yine de sanki anlıyorum :) Hele de anlatası gelip yine de için için bunu durdurmayı anladığıma eminim.
Öperim gözlerinden.