
If te bir film seyrettim: Bi the way.
İki kız feci eğlenceli birşey yapmışlar, Amerika' yı baştan başa katederek, herkese biseksüellik ile ilgili fikirlerini sormuşlar. Bu konuşmalardan ve genel anlamda biseksüellik kavramından bahseden bir belgesel çekmişler.
Feci eğlenceli çünkü bir kere içinde yolculuk var hiçbişey olmasa..
Film şu argümanla başlıyor:
Amerikan gençliği içinde giderek artan bir biseksüellik eğilimi gözleniyor, bu hep böyleydi de şimdi mi açıkça konuşulabiliyor yoksa Amerikan gençliği seksüaliteyi farklı bir yere mi taşıyor? Film bu izlek üzerinden gidiyor ama arada baya bir soru soruyor, seksüel kimlik hakkında.
En ilginci 11 yaşında babası eşcinsel olan bir çocuğun gözünden olaya bakılması idi. Genelde istenen çocukların büyürken bir erkek bir dişi figürü görmesi ve bu figürlerin olabildiğince straight olmasıdır ya, çocuk bunun antitezi. Bir kere olağanüstü akıllı bir çocuk ve mutsuz görünmüyor, sağlıklı da duruyor oldukça. Fakat her yaşıtlarından farklı çocuk gibi erken büyümüş. Lafları, kafa yorduğu meseleler çok "büyük" işi.. Bir de tabii filmi vermek istediği mesaj bu olduğu için çocuğun hayatını manipüle ederek de anlatıyor olabilir. Gerçi bundan kaçınmak için sanırım, çocuğun küçükken annesine " ben eşcinsel olmalıyım yoksa babam beni sevmez." dediğini anlattırıyorlar. Küçük bir çocuk için gerçekten kafa karıştırıcı. Ama yavrum çözümü bulmuş, "İlerde eşcinsel mi olurum, hetero mu olurum diye çok kafa yoruyordum. Bu kafa yorma iki yılımı aldı ama sonunda zamana bırakıp çocukluğumun keyfini çıkarmaya karar verdim." diyor. :) Öyle tatli bir ufaklık ki..
Başka bir soru biseksüel biri monogam olabilir mi? Seksüel kimliğini normalden farklı tanımlayan biri, tavşanlar gibi seks yapmak zorunda mıdır? Tek eşli olabilir mi? Filmde monogamininde farklı bir tanımını görmek mümkün. Biseksüel kadınla erkek arkadaşı beraber yaşıyorlar, birbirlerini aldatmıyorlar fakat geceleri partilerde beraber kız avına çıkarak, "muhakkak ikisinin de onayladığı" bir kızla başka mecralara yelken açabiliyorlar. Fakat bunu aldatma olarak tanımlamıyorlar. Kız bir gece rüyasında erkek arkadaşını aldattığını görüyor ve dehşet içinde uyanıyor. Bu normal bir kadının hissedebileceği dehşet hissi ile aynı. Yani sınırlar farklı çizilse de bir sınır çizilerek mongami yaşanabiliyor. Bir de güzel bir lafı var kızın erkek arkadaşının: "Tyra' nın kızları da beğendiği için bir gün benim yerime bir kızı koyması gibi bir tehlike olduğunu biliyorum ama yarın başıma bir meteor düşebileceğini de biliyorum" tarzı bir laf ediyor. Kişilere ipotek koyamayacağımzın, hiç bir ilişkinin garanti belgesi ile gelmediğinin güzel bir ifadesi.
Film biseksüelliği bir moda bir çerez trend olarak da değerlendirilebileceğinin de altını çiziyor. Yani Amerikan gençliği bunu "cool" birşey olarak görerek yapabilirler. Madonna' nın Britney'i öpmesi, OC de (OC yi çok pis takip ediyomuş bu Amerikalılar) kız kahramanın başka bir kızla ilişki yaşaması filan gibi şeyler biseksüelliği bir seksüellik kimlik değil de bir moda olarak mı yaşanıyor dedirtiyor. Bu tabii Amerika'yı bağlar. Bizde böyle bir moda çıkması biraz zor olduğundan :))
Bir sürü konuda sorular soruyor film, sonunu da Amerikan gençliği seksüel kimliği yeniden tanımlıyor olarak bağlıyor.
Filmin negatif yönlerini sıralamak gerekirse özellikle fazla pembe bir dünya çiziyor yani tamam orası Amerika olabilir ama nüfusun kaçta kaçı bu tip şeyleri rahatça tartışacak kadar open minded olabilir? Çok ta olduğunu sanmıyorum. Yani filmde hep ya biseksüel ya da biseksüelliği öcü gibi görmeyecek kişilerle konuşuluyor, biraz tek yanlı. Gerçi "toplum buna hazır değil, çekilmemeli" anlamında demiyorum tabii, toplum buna hazır değil lafının tam bir zırva olduğunu da düşünürüm ama bu film keşke o hazır olmayacağı düşünülen toplum tarafndan izlenerek biraz kafa açıcı olabilse. Ama kendin çal, kendin oyna tarzı bir durum var.
IMDB de de buna değinmişler, bu filmi zaten biselsüelliği öcü görmeyen ya da sempati besleyen insanlar seyredecek o zaman esprisi nedir gibi. Doğru. Bir de tabii bunu seyredip böyle bir dünya var diyerek filmden çıkınca erkek arkadaşının dudaklarına yapışacak bir erkek varsa onun için tehlikeli olabilir bu film :) Yok öyle birşey dostum.
Bir de belgesel film olarak öyle çok süper bir film değil ne bileyim soruların dizilişi, röportaj görüntüleri filan yani çok etkileyici bir belgesel değil ama öyle bir derdi de yok gibi daha çok seksüel kimlikler üzerine bi muhabbet edelim hadi bakalım şeklinde. E iyi keyifli.
Bir de bilmem bana mı öyle geliyor ama bence biseksüellik halk arasında eşcinsellikten daha fazla kabul gören birşey. Daha çok erkekler için konuşuyorum çünkü zaten kızların kızlarla beraber olması arzu edilir birşey gibi sunuluyor. Yani bir sexual orientationdan çok bir performance art gibi, estetik bir olay gibi.( Bu biraz da medya gazı tabii yoksa kız kıza ilişki her zaman şiir gibi olmuyordur yani. ) Erkekler ise sanki biseksüelse "kızları da becerebiliyor canım ama afacan arada erkeklerle de takılıyor" gibi daha sevimli düşünülüyor sanki. Belki de kızlarla da yapabildiği için eşcinsel ilişkide de aktif olduğuna karar verilip, "kız erkek ayırdetmiyo aygır" şeklinde sevimlileştiriliyor da olabilir. Zaten bildiğiniz gibi eşcinsellik, erkişi pasifse daha kötü algılanan birşey. Aktif olunca kendisini eşcinsel olarak tanımlamayanlar bile bolca var. (Funny :))
Filmde de bir ara aslında erkek biseksüel diye birşey yoktur, dah açılamamış eşcinseldir onlar şeklinde bir teori de konuşuluyor. Sanmıyorum ben durumun bu olduğunu.. Bir de eşcinsel ilişkide illa bir aktif bir pasif olmadığını da yeni öğrendim. "Way to go" diyorum hem kendime hem insanlığa..