I feeeel goood.. Nırınırınırırııııımmmm...
Ortadoğu ve Balkanların en değişken ruh halli insanından merhabaa :) Dengesiz değil hişşt çok ayıp "değişken ruh halli", lütfen..Çok iyiyim ben yaa. Ne biliyim ortada bişey de yok ama. İyi olasım tuttu.
Belki de Stephen'cim King'cim iyileştirmiştir beni..Çok seviyorum ben bu Stephen i.. Şimdi diyebilirsiniz ki hayatının 30 yılını insanları korkutmaya, germeye adamış bir insan nasıl ruhu iyileştirebilir.. Çok yanılıyorsunuz, tamam Stephen King gerilim yazar korku yazar ama onda gerilimden, korkudan çok daha fazlası var. Bir kere büyüme sancısını bu kadar güzel anlatan bir yazar daha yok. Eh benim gibi bu yaşında bile büyümeye çalışan, tökezleyen biri için bulunmaz bir nitelik. İnsan ilişkilerini çok iyi analiz eder bu Stephen, öyle vurucu şeyleri yakalar ki, muhakkak yaşamışsınızdır anlattığı şeyi ama ad koyamamışsınızdır. Ya da öyle "kötü" bir düşüncedir ki, dile getirmek şöyle dursun kendinize bile itiraf edememişsinizdir. Sonra romanda aynı düşünceyi hissi görürsünüz, şaşırırsınız başka insanlar da böyle hissedebiliyor demek diyerek. Bazı kaygılarımızın, kaçamak düşüncelerimizin nasıl da insani olduğunu görürsünüz.
Bir de çok şaşırtır insanı. Hani romanlarda filmlerde içinizde gizliden gizliye bir güven olur ya, baş kahramanı çok sevmişsinizdir ve kötü durumlara düşse de o başkahraman olduğu için yazar ya da yönetmen ona dokunmaz sonunda sıyrılır bunlardan diye düşünürsünüz, böyle içinizi soğutursunuz ya, bu hain Stephen el hak izin vermez buna. Çok sevdiğiniz özdeşleştiğiniz, derdine üzüldüğünüz kahramanı pat diye öldürür.. Nefesinizi sıkıştırır, "Alacağın olsun bee, nasıl kıydın, bi daa okumuycam senii" dersiniz. Yalandır tabii, okursunuz. Yoktur öyle konfor yani, başkahraman o kurtulacak, yok yaa, ..ok kurtulacak.. Böyle bi psikopattır bu..
Kendi de bol bol fobilerden nasibini almıştır. Örümcekten, kapalı yerden hatta korkmaktan korkar. Kitaplarında da bol bol fobi izi vardır. Ama bu psikopat haline rağmen, 2 çocuklu gayet normal bir aile babasıdır da.. Karısı ile uzun yıllardır mutlu mutlu yaşarlar. Bir trafik kazası geçirip yüreğimizi de hoplatmışlığı vardır ama şimdi sapasağlam şükür.
Bu arada okuyan kapı komşuyuz filan sanar,ama olsun, beni tanımasa ve tanımayacak bile olsa dostumdur o benim.
Bu dostumun kitaplarını film haline getirmeye çalışan talihsizlerden ancak Stanley Kubrick alnının akıyla işin içinden çıkmıştır. "The Shining " gibi süper bir filme imza atmıştır. Diğerleri talihsiz çünkü kitabı okuyunca o tasvir zenginliğinden o kadar etkilenirsiniz ki, o dünyayı size hayalinizdeki gibi verebilecek yönetmen çok azdır. O yüzden filmleri başarısızdır kitaplarının. Ha bir de "Hayvan Mezarlığı" iyidir. Ama kitap kadar değil.
Benim mahlas Talisman da bir kitabının ismi zaten. Tılsım anlamına geliyor. O da enfes bir büyüme öyküsü.
Bir de tabii Stephen' im deli yaratıcıdır. Nasıl bir beyinse her kitabında şaşırtır insanı, hepsinde bir ürkütücü yaratıcılık mevcuttur.
Böyle coşmamın sebebi Robinson da daha önce okumadığım bir kitabını bulmam ve neşeyle okumaya başlamam. "Christine" Bir Plymouth 1958 ama belki de çok daha fazlası.. Ucuz bir reklamcı gibi konuştum dostuuuumm..
Okuyun Stephen i, okuyup da pişman olan kimseyle tanışmadım..
9 comments:
biliyormusun ben hiç okumadım..:(
okuyacağım ama
Ben Dean R. Koontz'cuydum... okumayı bırakıncaya kadar çıkan tüm kitaplarını okumuştum. Bir süre sonra kendini çok tekrar ediyor gibi gelmeye başlayınca da okumayı bırakmıştım :) Diyeceğim o ki, ben Stephen King okuyamayacak kadar tırsığım. Hayvan Mezarlığı'nı sinemada izlemiştim zamanında, ama hala sonunu bilmem mesela. Korkudan bakamamıştım, ki eşek kadardım o zaman da... anla yani ;)
Çok şekermiş blogun. "Mahlas" da çok sevimli. Ben kendi kendime beceremeyince kilo verme işini diyetisyene gitmeye karar verdim. Şimdi yiye içe veriyorum kiloları... ama sağlık için tamamen :)
Sevgiler
evet HAYVAN MEZARLIĞI benim en sevdiğim Stephen King filmidir... The Shining ise, Stephen King'den biraz bağımsız olarak çekilmiş ve hatta Kubrick ve King'i uzlaşamaz çatışmalara falan da sürüklemiştir yapım aşamasında.. Veee Kubrick baba filmi kitaptan daha muhteşem hale getirmiştir... Okullarda ders olarak işlenmesi gereken bir filmdir Kubrick'in Shining'i...
Hayvan Mezarlığına bayılırım... 2. si falan da çekildi ama hayır birincinin yerini tutmadı tabii ki.. İki üç kere izlemişimdir hala da bıkmadan izlerim...
Stephen'ı bende seviyorum... Okumayanlarsa...... okusunlar...
sevgili talisman
Lisedeyken King'in kitaplarını okur okur sonra tuvalete gitmeye korkardım. "O", Kujo, Christine, bir de Carrie. Favorilerim bunlar. Ah o Carrie de nefis bir filmdir. O da bir büyüme hikayesidir ve bir başyapıttır bence. Filmi de güzel. Sissy Spacek oynuyor başrolde, çok eski bir film. Zamanına göre gayet iyidir.
Ama artık okuyamıyorum. 20 cilt yazmaya ne gerek var allahaşkına? King bir öyküde bile bitirirdi adamı.
sevgiler
artı (+) on yüz bin milyon diyorum başkada bişiycikler demiyorum...
:)
bende çok severim romanlarını ...
nedense beni ençok etkileyen
"o " oldu..
benim tarzım değil korku romanları zaten sırasıyla filmi çevriliyor romanların... okmaya ne hacet gerek... ben zaten korkunç bir adamım inanmazsanız gaykediye sorun :) Adam gençmi bu arada ben yaşlı biri sanıyordum...ama beni tutmaz :)
Merhaba Talisman,ben de çok sıkı bir Stephen King okuruyum.Tüm kitaplarını okudum,sadece en son galiba Cep isimli roman beni pek sarmadı.Ama nasıl bir hayal gücüdür her seferinde şaşarım.Dediğin gibi ona hiç güven olmaz en baş kahramanı bile anında satar,öldürür.Bazen bu adam normal olamaz derim,e ben onun üstüne gerilim yazarı tanımıyosam herhalde ben de çok normal değilim.Ama en kötüsü de ne biliyormusun,onu okuduktan sonra diğer gerilim yazarlarının romanları çerez gibi kalıyor,hiç zevk vermiyor.Türkiye 'ye gelse nerde olursa olsun tanışmak için yanına gideceğim,saatlerce sıra bekleyebileceğim tek yazardır.Beni en çok etkileyen romanı ''O ,, oldu.Ama Hayvan mezarlığı,Falcı,Kara Kule serisi de çok iyidir,tavsiye ederim,sevgiler,VERA
Al benden de o akdar havadandır havadan..
Yaaa bende ondan hiç okumadım!!..:((
Selam. Bizim Nakhar'dan bu taraflara atladım. King'i sadece okumakla kalmadım, Londra'da iken kendisinden bir de imza aldım. Zor oldu ama başardım. Son kitabı Lisey's Story'i imzalattım.
Post a Comment