
Güzel şeyler yazayım dedim. İçim içinde yemek yanmış eski bir tava gibi is kaplı olsa da, karilerime belli etmeyeyim dedim.. Ama aklıma güzel birşey gelmedi. Zorladım şunlar çıktı:
1- Don Mc Lean' in "Starry starry night" şarkısını keşfettim. O da Nip Tuck sayesinde oldu. Garabetler geçidi dizim, her hafta bir müziği ile kalbime dokunmaya devam ediyor.
Bu şarkı Vincent Van Gogh için yapılmış. Çok güzel sözleri var, Don Mc Lean in sesi çok güzel:
For they could not love you,
But still your love was true.
And when no hope was left in sight
On that starry, starry night,
You took your life, as lovers often do.
But I could have told you, Vincent,
This world was never meant for one
As beautiful as you.
Türkçesi:*
"Seni sevemezlerdi,
Ama senin sevgin gerçekti.
Ve o yıldızlı, yıldızlı gecede görünürde hiç umut kalmadığında,
Hayatına son verdin , genelde sevenlerin yaptığı gibi,
Ama ben sana önceden açıklayabilirdim Vincent,
Bu dünya senin kadar güzel insanlar için tasarlanmamıştı."
(*: Beceriksizce tarafımdan çevrilmiştir.)
2- "Zeynep'in Sekiz Günü" filmine gittim. İyi film diyemem, kötü de diyemem. Öğrenci kısa filmlerine benziyordu. Sepya- renkli geçişleri, çalan saatle uyanma klişesi gibi kötü klişeler barındırıyor, "Ali'nin Dayısı" karakterinde çok karikatürize ve Amerikan sineması özentisi yaratılan karakter insanın gözünü kulağını tırmalıyordu ama Fadik Sevin Atasoy çok güzel oynamıştı, konu güzeldi. İnsanda "aslında bu film çok daha iyi olabilirdi" hissini uyandırıyordu.
O değil de Baba Zula filmin müziklerini yapmış ve harika bir şarkı barındırıyor içinde film.
"Bir sana bir de bana"
"bulutların üstünden
bıraktım ben kendimi"diye başlıyor.
Şu başlangıç bile yetti benim bu şarkıyı sevmem için.
Hımm, işte bu kadar..
Not: Ya Sweeney Todd kötü çıkarsa, çok korkuyorum.