Monday, November 27, 2006

Blue Monday


Bugün hiiç keyfim yok. Hiçbirşey yapmak istemiyorum. Suede - Obsessions dinleyip duruyorum. Bu Obsession (Saplantı) kavramı benim hayatımın özeti gibi. Zayıflama isteğim bir saplantı, bu sebepsiz mutsuzluklar, tatminsizlik bir saplantı. Ben bunlardan kurtulup özgür olamıyorum. Koca kızım hala ergenlik sancıları çekiyorum. İnsanın ergenliği 20 yıl sürer mi? Ne zaman büyüyeceğim ben? Ne zaman hayatımın iplerini elime alacağım, saplantılardan kurtulup..
Rejim filan da yapamıyorum, spor da yapamıyorum, tek yaptığım hayatımı mahvetmek.
Çok bunaldım, sizi de bunaltıyorum, kaçayım ben. Hayatta en iyi yaptığım şey bu zaten: Kaçmak. Bir tane de kaçmakla kurtulan insan olsa bu dünyada. Ama yok. Kurtulamayacağımı bile bile kaçıyorum.

12 comments:

deriella said...

talisman sen bnm yerime de yazmışsın:( kilo ise bu işin direnç noktası. o işi halledemedik mi diğerleri zaten yoluna girmiyor gibi geliyor bana en büyük zaafımız, zayıf noktamız kilo. şöyle de bişey var bu kiloların tam olarak gitmesi için en az 5 ay geçmesi lazım bu kiloyu önemseme durumu 5 ay hayatı zindan etmeyi haklı çıkarır mı? çıkarmaz elbette ama olaylar,durumlar,insanlar an önemlisi insanın kendisi karşısında bile mücadele etmek,sağlam durmak efor gerektirir,inanç ve istikrar gerektirir. biz bu mücadeleden kaçıyoruz sanki. malum mücadele etmektense mızmızlanmak,söylenmek,kendine üzülmek daha kolay. yakın hissetim 'biz' diye yazdım yanlış anlama o bizleri sırf derya olarak da okuyabilirsin.
sevgiler

Talisman said...

Yoo kesinlikle yanlış anlamıyorum. Tam dediğin gibi durum. Kaçmaktan kastım da oydu zaten, diyetin aslında genel olarak hayatın getirdiği yükten kaçıp dediğin gibi mızmızlanmaya, depresyona sığınmak. Kendine acımak bir de. Çok tehlikeli çünkü statikliği getiriyor, herşey aynı kalıyor. Dönemsel mızmızlanmalar sonra gene denemeler, zor gelip kaçmak filan filan.. Kurtulmak lazım bu kısır döngüden.
Sağol Deryacım, ayna tuttuğun için..

Noni said...

Mutlaka hepimizin hayatında kendine göre problemleri, sorunları, değiştirmek istediği noktaları oluyor ama en başta kendimizi sevmemiz ve kendimizle barışık olmamız gerekiyor. Tabii ki kaçmak sorun değil ama bir süre probleminize odaklanmayın, sizi mutlu edecek şeyler yapın, neşeli şarkılar dinleyin, kaçmayın ama kısa bir süreliğine de olsa uzaklaşın, sonra içinizdeki savaşma gücünü yeniden bulduğunuzda devam edin ama hiçbir zaman olumsuz düşünmeyin lütfen...

Noni said...

Size bir link yolluyorum şimdi, umarım açabilirsiniz:
http://www.care2.com/ecards/build/1/5721

Sevgiyle kalın...

Talisman said...

Noni, çok teşekkür ederim. Çok çok beğendim gönderdiğin linki. Okuyup ağladım bir güzel, öyle güzel yazmışlar ki. Ağlamayı olumsuz düşünme, çok iyi geldi. Hatta yerimden kalkamıyordum, görünüşümü bugün çok dert ettiğim için, sadece şişmanlık değil, kendimi de bırakmıştım, saçlar darmadağın filan. Kıyafet dersen sabah yaklaşık 3 dakikada giyinip çıktım. Böyle durumlarda kazağı ters giyip tüm gün dolaşmışlığım bile vardır. Üstelik ofiste benim için hafifçe özel biri de var ve o görmesin diye sabahtan beri yerimde ööylece oturuyordum. inanılmazım yaa. Bu arada herşeyimi de ortaya döktüm. Ne yapayım :) Neyse asıl diyeceğim, bu gönderdiğin linki okuyunca cesaret geldi içime, kalkıyorum yerimden :) Çok teşekkür ederim. Gerçekten..
Sevgiler.
(Bu arada siz hitabından da sen e geçtim, kusura bakma :))

deriella said...

talismancım bazen düşünüyorum da karşı durduğumuz şeylere çanak mı tutuyoruz farkında olmadan? noni'nin verdiği linkdeki eski beden ölçüleri var ya hani şimdi ooooo şişman o diyeceğimiz ama gerçek kadınlara ait gerçek ölçüler. şu anda en bilinçlimiz bile görsel basından, moda endüstrisinden,videolardan muazzam etkileniyoruz. şu kilo verme olayı bile bunun biraz parçası. mesela bn dove çok güzel bişi yapıo real women real curves die aferin diyorum ama tv syredrken herkesin önce kilosuna baktığımı fark ediyorum. blog bile ne kadar kendim için veriyorum desem de ( insanın BENİM dediği görüşleri sanki dışardan etkilenmezmiş gibi)kafamdaki rol modellerin, beğenilme dürtüsünün sonucu aslında. özetle kendim için yapıorum bn ya derken denileni yaparak oluşturulan sisteme mi hizmet ediyorum ikilmine düşüyorum. neyse cnm kendi içinde tutarlı ve kısa yazamayacak kadar karışık kafam. belki sonra bi mail atarım tamö olarak ne düşündüğüm ve hissetiğimle ilgili. hani ofiste hoşlandığım biri var,kendim bakmıyorum vs. demişsin ya pek çok insan yaşıo belki bn de yaşadım görünmez olmayı çooook istediğim zamanlar oldu. asla teselli gbi algılama çünkü hiiiiç o anlamda yazmıyorum ama bn seni postlarından,yorumlarından tanuıdığım kadarıyla çok akıllı ve özel bir insansın ( yüzeysel yüzeysel insan tahlili yapmaktan nefret ederim ama böyle bir hiz doğdu bnde). sırf artık üzülmemen, ne kadar inkar etsek ve irdelesek de kafamıza çoook takacağımız için daha fazla takmamak adına zayıflamanı çoooook isterim. eee bn de istiyorum yeni olan ne bunda diyebilirsin ama paylaşmak istedim. kendi adıma çoook saklanmak istedim çok üzüldüm biliyorum artık daha fazla zaman kaybetmemek,düşünmemek yaşamak için bu işi halletmek gerk diyorum.
yalnız deilsin deiliz bu işe kafayı bu kadar takanlar olarak
ama bu süreci zehir etmeden, hayattan kendimizden nefret etmeden bu işi aşarmanın bir yolunu bulmalıyız. paylaşayım istedim..

Talisman said...

Çok doğru diyorsun Deryacığım. Diyet çabamız bence onaylanma için çırpınmak biraz da. Bu görünüş yani şişmanlık günümüz toplumlarında onaylanmıyor. İşin komiği onaylamayanlar da gerçek insanlar değil dediğin gibi, videolar, görsel basın, moda v.b. gibi aslında insanların yarattığı ama sonra insanın aleyhine dönebilen şeyler. Gerçekten kaç kişi manken ölçülerinde? Buna rağmen kendini helak eden, çok da şişman olmadığı halde, şişmanlamaktan ödü patlayıp hayatını ona göre düzenlemeye çalışan, hatta azıcık olan fazla kilosunu verme stresinden daha beter kilo alan o kadar çok insan var ki. Çırpınıp duruyoruz. Bazen daha çok batarak. Biraz oyuna geliyoruz sanki, zayıflık, incelik sanki hep önümüz sıra giden bir havuç gibi. Bir de komik olan ben 70 kilo iken de aynı hisler içindeydim. Daha önceki postlarımda da yazmıştım. Yani kilo miktarından da bağımsız bu kendini beğenmeme durumu. Sanırım önce bunu bir şekilde aşmak gerek. Bir film var, "Real women have curves." adı. O kadar güzel bir film ki, şişman olan ama yine de kendini sevmeyi becerebilen bir kızı anlatıyor. Şişmanken de kendini sevmeli insan, görünmez olmaya çalışmamalı, belki kilo vermek de kolaylaşacak o zaman. Ama bu benim için teori ne yalan söyleyeyim. Hayata geçiremiyorum bir türlü tam. Tamamiyle benim suçum da değil sanki, öyle bir direnç var ki, öyle bir negatif yükleme var ki şişman imajına. İnsan birinden hoşlandığı için utanabiliyor. Hani bu halinle nasıl hoşlanırsın fikrinden korkarak. Belki genellememeliyim belki benim kendime acımamın parçası bu da bilemiyorum ki.
Of ne yazdım ama, çok doluyum bugün.
Çok teşekkürler gerçekten herşey için, beni hayata döndürdünüz.
Nerde kalmıştık ;)

deriella said...

bn imza atıyorum yazdıklarının altına. özellikle de "Tamamiyle benim suçum da değil sanki, öyle bir direnç var ki, öyle bir negatif yükleme var ki şişman imajına. İnsan birinden hoşlandığı için utanabiliyor. Hani bu halinle nasıl hoşlanırsın fikrinden korkaral.." kısmına. burayı da çok mesgul etmek istemiyorum.
öpüyorum seni

Noni said...

Çok sevindim birazcık yardımcı olabildiysem ne mutlu bana :) Ben de kendi sayfamda eteklerimdeki tüm taşları ortaya döküyorum boşver bizbizeyiz nasıl olsa :)
Bu arada ben de siz'li konuşmayı bir kenara attım hiii hii :)

Anonymous said...

Al bendende bugün senin kadar olmasa da gri renginde bir gün geçiriyorum.Hepimiz insanız böyle şeyler zaman zaman hissetmemiz gayet doğal...Rejime gelince beslenmeni düzeltmeye çalışsan ve salata, sebzeler meyveleri yemeğe denesen ve bunu kendince yeme keyifi yaratsan inan daha mutlu edebilir seni, hani belki denemeye değer.Birde unutma ki hepimiz insanız ve böyle anlarımız olmasa iyi anlarımızın değerini nasıl bilecez.Zaman zaman hepimiz kaçıyoruz, ben kaçmıyorum diyen çıkarsa külliyen yalan katiyyen inanmam.Sevgiyle kal, pozitif kal, hayat sürprizler ile dolu.Ben inanıyorum sende inan lütfen.

limonagaci said...

talis birşey demeyeceğim ben sana.
mutlu ol, hadi gül demeyeceğim.
neden kendini böyle kötü hissediyorsun diye de sormayacağım.
Havalar bozdu da ondan mı için sıkıldı diye hele hiç sormayacağım.

Devekuşu gibi kafanı toprağa gömmen seni saklamaz da demeyeceğim.

üzgünüm.

Bu benimde sıksık içine düştüğüm bir durum olduğu için...

Düzeleceğini biliyorum.
Belki yarın sabah uyandığında içindeki sıkıntını atmış olacaksın kim bilir.
:)
Sevgileeeeeeeer

Talisman said...

Sevgili d-chic, teşekkür ederim. Ben de inanmaya çalışıyorum. ;)
Sevgili limonağacı, çok iyi bilmişsin, gerçekten geçti o korkunç his. Gene gelecek biliyorum ama şimdi iyiyim en azından. Hayat işte :)
Çok çok sevgileerr..:)