Thursday, July 05, 2007

Kırmızı tişörtlü zibidi Part II


Yine genel müdürlüğe toplantıya gittim ben.. Bu sefer yabancılarla toplantı yapacağız enternasyonel bir olay söz konusu.. Yine mühim yani.. Ben yine pembe bir tişört geçirmeyi başarmışım üstüme ama bu sefer uslu kız olup onun üstüne de siyah bir gömlek giymişim, yakasız cinsten.. Sabah çıkarken de yüzüme güneş sütünü sürmüşüm 50 faktör, kokusundan dolayı da kendimi tatilde gibi hissedip mutlu olmuşum. (Pavlov olayı :)) Süperim yani, kıyafet de uygun loy loy şeklinde gidiyorum.

Neyse toplantı odasına girdim ben, baktım herkes benden önce gelmiş, şöyle bir bakıp neşeyle "Hiii" yani hayy şeklinde (yabancılar var ya) insanları selamlayıp oturmaya davrandım. Topluluktan genel bir puhahah şeklinde gülme efekti geldi. Anam dedim ne oldu, bu sefer siyah gömlek de giydik, açıkta bir yer mi var, tamam tişörtün yakası açık ama gülünecek kadar değil, ulaan kesin gömleği ters giydim diye düşünürken jeton düştü bende.. Meğersem daha yabancılar gelmemiş :)) Ben tümü Türk olan grubun içine "Hiii" şeklinde dalan sazan olmuşum. bu kadarla olsa iyi ben bu keşfimi yüksek sesle aynı departmanda olduğum arkadaşımla paylaştım: "Laan bunların hepsi Türk di mii? Hiç Macar yok yanii" şeklinde bir ifadeyle.. Ve toplantıda bizim eski Genel Müdür yardımcımız da var.. Allaahıımm. Normalde çekingen bir insan sayılırım bana neden en olmayacak yerde, üst düzey toplantılarda müthiş bir rahatlık geliyor? Yavşama katsayısı tavan yapıyor? Anlamak mümkün değil.. Hani utanmasam bir bacağımı diğerine yanlamasına atıp "bi çay koyun da içelim" filan diycem.. Off off.. Utandım biraz..

Sora dönüş yolunda ne oldu biliyor musun günlük (lise yılları ifadelerine dönüş) hoşlandığım biri vardı ya tesadüfen onunla döndük. Benim şu keşfimi paylaştığım arkadaşım, o ve ben dönüşte aynı arabada gittik. Bir ara kendimi çok mutlu hissettim, arabadayız dışardan rüzgar giriyor, saçlarım uçuşuyor, Mor ve Ötesi'nden "Sevda Çiçeği" çalıyor ve o da hemen önümdeki koltukta oturuyor. "İşte olmak istediğim yer" diye düşündüm. Yani hoşlandığın birinin yakınında nefes alması bile bir zevk verir ya insana öyle idi. Büyülüydü. Offf.

Sonra o işe gitmeden bir yerde yemek yememizi önerdi, yemek yedik. Gerçi ben yemekte birden ukala Talisman halimi alıp vırt zırt söylediği şeylere karşı çıktım, sunum konusunda konuşuyorduk çok pis sunum yaparım ben len moduna girdim filan yani beni kendini beğenmiş bir ukala dümbeleği olarak görüyor olabilir. Ama bilmiyom insan kasınca da tam kendi olamıyor ki..off off.. Bir de biz bununla böyle fırsatlarda düğmesine basılmış gibi vıdı vıdı konuşuyoz ama onun dışında hiiç iş içinde konuşmuyoruz. Of ya insanın tecrübesiz olması da kötü. Anlayamıyorsun bir sürü şeyi. Hayal gücü de aşıp gittiğinden ota boka anlam buluyorsun..
Ay neyse ben saçmalamaya başladım, susayım..:)
Bitiş parçası da Riverside dan, "Out of myself" olsun.. Off off durum vahim :)

I don't feel quite myself
I think I'm losing heart
I'm really scared of getting lost in real life
So please stop asking me for more
Let me get this straight
Let me get this right
You've just helped to get me out of myself
Not: Öykücü var ya (http://oykucu.blogspot.com/) benden esinlenip bir post yazmış, pek hoşuma gitti. Sağol Öykücü :))

6 comments:

limonagaci said...

ne güzel yaa!!!!!
böle böle muhabeti sağlamlaştırıp diyorum öğlen yemeklerine beraber gitseniz
ya da sen teklif etsen
ne bilim

çok güsel :))

Anonymous said...

Sen harika bir hatunsun talisman yaaa walla rengarenk bir kişiliğin var seni alan yaşadı yavru..:=))))
öptüm senii, iyi haftasonları

Öykücü said...

Hi Tal:)

Çok güldüm:)

Hoşlandığın çocuktan biraz bahsetsene.Beğendiğin yanı ne, neye benziyor, sesi nasıl?

Kendi kıymetini bil.Cidden çok neşeli, komik ve kafa bir kızsın.

Sevgiler..

NOT: Bu arada kelimeye tıklayıp bir yere yönlendirme yapmayı öğretmemi ister misin? Yani talismana tıklanınca senin sitene gidilmesi gibi.Biliyor da olabilirsin diye yazmak istemedim.

U.T said...

D-chic katılıyorum sen harika hatunsun :) verdim gazı gitti :)

Talisman said...

Hişş yapmayın ben şımarırım vallahi, sımarmam çok pistir :)) sağolun şaka bir yana pek güzel şeyler yazmışsınız.
Limoncum, ben teklif etmiyim yav sonra blogger da kızlar teklif ediyormuş diye haberler alır yürür :)) Ekşi sözlük muhabbeti bu kızların teklif etmesi.. Şaka bir yana ben de düşünüyorum böyle ortak arkadaşlarımıza yemeğe gidelim deyip sonra ona sen de gel demeyi ;) Sağol canım.
Nerminim,
Dediğim gibi utanıyorum valla.. Sağol sağol sağol :))
Öykücü'cüm,(ne kötü oluyo di mi böyle :)) Bahsedeyim ondan ama başka bir postta bahsedeyim ;)
Sen de çok sağol. Bir de öğrenmek isterim valla :)
Umarcım,
Hafif bir istihza sezmedim değil ama aldım gazı gitti. Sağol canım..

Anonymous said...

kısacık bir şey: blogunuza ilk defa geldim, bu yazıya göz gezdirirken ürktüm bir an sizden de kendimden de: sevda çiçeği çalıyor şimdi çünkü burda da... uzun zamandır ilk defa...
sevgiler.

not: süleyman turan yazınız hakkında da bir şeyler söylemek isterdim ama elim gitmiyor. sadece şunu söyleyebilirim: o ilk paragrafta anlattığınız benim aslında. yalnız değilmişiz demekki...