Tuesday, December 12, 2006

Haftanın Çorbası: Bebek İsteği- Masumiyet- Kader- Kese Kağıdı- Estetik Cerrahi


Evet, bu konulardan bahsedeceğim, yanyana pek uyumlu olmadılar ama son dönemde kafamı meşgul edenler bunlar.
Öncelikle bebek.. Cumartesi günü bir arkadaşımın 3 aylık bebeğini görmeye gittim, nasıl güzel bir yaratık anlatamam, kapkara güzel gözler, ufacık ağız, tombili yanaklar ve gıdı, ortada minicik pamuk bir çene.. Ve nasıl uslu. Kucak yadırgama filan yok, biz oradayken bir kez bile ağlamadı, kendi dilinde muhabbet bile etti. Çevirebilecek olanlar varsa şöyle birşeyler dedi: Agu gu hevv (gerçekten hev diyo:)) Muhteşem birşeydi, maşallah nazar değmesin. O kadar istedim ki bir bebeğim olmasını, bunun için gerekenlerin başlangıcına bile sahip değilim, bu okuma yazma bilmeyen birinin Dostoyevski okmayı istemesi gibi birşey ama ne yapayım, istemekte suç değil ya. Hem hormonlarımın düzgün çalıştığını gösterir. ;) Yıllarca evlilik kurumu saçma, kadınları eve bağlama tuzağı, annelik değil kariyer önemli vb saçmalıklarını savunduktan sonra insan kendini 30 yaşında ve bir bebeğin karşısında erir bulabiliyor. Kader..
Kader demişken ben Cumartesi günü bir de Zeki Demirkubuz un Masumiyet filmini seyrettim. Ciğerdelen bir film, insanın içine oturan. Oyunculuklar mükemmel. Haluk Bilginer, derya Alabora döktürmüşler. Pazar günü de sinemada Masumiyette anlatılan hikayenin başlangıcını çektikleri Kader filmini seyrettim. Konu bilmeyenler için şöyle özetlenebilir, (Zeki Demirkubuz özetlemiş.) Bekir, Uğur a aşıktır. (Uğur kadın) Uğur Zagor' a, Zagor ise suça.. Bekir Uğur için kurulu düzenini, işini, karısını çocuklarını bırakır, Uğur ise hapiste olan sevgilisi Zagor un peşinden il il dolaşmaktadır. Para için pavyonlarda çalışır. Bekir de Uğur un peşinden gelir. Uğur Bekir i sevmez, gelmesini istemez, karına dön der ama Bekir Uğur dan kaçsa da döner dolaşır yine peşine düşer Uğur un. Bir kez bile dokunmadan sadece sevdiğinin yanında olur, onun Zagor a aşkı da farklı değildir, bir kez dokunmadan hapiste olan sevgilisinin peşinden her yere gider, yaşayabilmek için fahişelik de yapar. İki ölümüne aşık insan.. Böyle aşk olabilir mi? Aşk bunlara kadir mi? Yoksa dokunamamak imkansızlık mı besler aşkı? İnsan aşkı için herşeyinden vazgeçip mıknatıs gibi çekilir mi? Yola düştüğünün farkında olmadan yollara düşer mi? Off off.. Öyle etkileyiciydi ki.. Kader den çıktıktan sonra bile ağladım ki genelde filmlere filmi seyrederken ağlarım :)Herkese tavsye ederim.
Geldik kesekağıdına.. Bu biraz muzur bir konu ama takıldı kafama paylaşacağım. Ben NipTuck dizisini çok severim. İki estetik cerrahı anlatır biri daha akıllı uslu, (bence hesapçı ve uyuz) biri de uslanmaz, çapkın, tüm modellerle birlikte olmuş, yüzeysel görünen, aslında çocukken yaşadığı tacizlerin etkisinde bir adam. Çapkın olanı bir modelle evlenmek üzere, değişmiş ama model bunu bırakıp gidiyor düğünde. Bunalıma giriyor kahramanımız sonra bir gün muayenehaneye çirkin bir kız geliyor, güzelleşmek için herşeyi yapacağını söylüyor, adamımız kıza kötü davranıyor ama kız hiç şikayet etmiyor. Kızın vücudu için bir sürü ameliyat yapılıyor, bittiğinde ise doktor kızı evine çağırıyor ve kızla beraber olacaklar, adam kıza senin için alışveriş yaptım, çamaşır yatak odasında diyor ve o da ne.. Kesekağıdı var yatak odasında, adam kızdan kesekağıdını kafasına geçirmesini istiyor. İnanamadım bakakaldım ve kız da kabul ediyor. Bu derece kendini aşağılıyor. Midem bulandı, cidden bulandı. Televizyonun karşısında kalakaldım. Gerçi doktor sonra ağladı mağladı filan ama benim kalakalmışlığım biraz sürdü. Belki dediğim gibi muzur kaçtı ama ne yapayım paylaşmak istedi deli gönül. Estetik olaylarına takığız ya şişmanlık yüzünden, sanırım o yüzden çok etkilendim. Bir de kızın vücudu o kadar da kötü değildi ki, neden ameliyat oldu onu da anlamadım. Bu medya eleştirisi yapan diziler bu hastalığı daha mı körüklüyor acaba? Ne zaman insanın vücudunun içinde bir kalbi olduğu insanların kafasına dank edecek?
Neyse uzun bir post oldu, sabırlı olanlara teşekkür.
Herkesi öpüyorum.

Not: Rejim nasıl gidiyor derseniz, gidiyor valla, baya uzaklaştı, el sallıyor bana gittiği yerden :))
Not2: Foto Kader filminden..

7 comments:

loungetime said...

Sen öyle güzel anlatmışsın ki film izler gibi oldum. Merak ettim en kısa zamanda izlemek isterim.

limonagaci said...

uyandı içimde
2- bende bebek istiyorum, korkarım ikimizde birbirimizle yarışacak kadar yakınız hedefimize! :)
3-o dizi cnbce de ama hangi ün saat kaçta? o kadar yakamalak istedim bi denk gelemedim.

Diyetinin konumu ile yazdıgına çok güldüm ya :)

limonagaci said...

birinci maddem cıkmamıs commetimde :)
1- benimde filme gitme isteği uyandı içimde demek istemiştim :)

deriella said...

talis bn de nip/tuck fanatiğiyim:l bu bölümde kesekağıtlı kız sean'ın yanından ağlayarak ayrılmasını sonra ofise gelip mutluluktan ağladım die açıkladı yaa bittim çok zorlamaydı olmamış olmamış dedirtti bana. rujla kızın vücuduna operasyon gereken bölgeleri çizdiği sahne süperdi bnce çünkü prototip güzellik kalıbını yansıtıodu. eleştirirken amaca hizmet mi edio eleştirine katılıorum ama bn bile kıza "hımm şurası fazla burası böle" die içimden saydım demekki geçmiş ola fazlasıyla kanıksamışım bu durumu dayatılan dediğim prototipi.masumiyeti üni 1.de okulda izlemiştim vee hala etkisi üzerimdedir sahneler,replikler.. kadere gtmei bn de çok istiorm. ya mail atsaydım keske uzun oldu kusura bakma buarada carver'in kimber'ı kaçırmış olması gönlümü aldı ağlama muhabbetinden sora işte nip/tuck dedim. ama bn carver'in kim olduunu biliorum (yazın dayanamadım internette baktım:(( bebek olayına yorum yapamıcam bnm hormonlar devredışı demek ki:))
öpüyorum taliscim

Talisman said...

İlkayn;
Bence izle, çok süper.
Limoncum;
Ya bebek konusu çok acaip yaa, hiç beklemezdim bu kadar etkileyeceğini, Nip Tuck Pazar gece 23,00 de, tekrarı da ertesi Cumartesi gece 01,00 gibi filan. Fecii tavsiye edilir.
Deriellacım,
Ben kızın gerçekten hoşlandığını düşündüm yani giderken cidden acıdan ağladı yani aşağılanmanın acısından ama yine de içindeki kendine karşı duyduğu aşağılık duygusunun teyit edilmesinden de hoşlandı. "benden nefret ediyorsun biliyorum, sorun değil ben de kendimden nefret ediyorum" dedi ya, ben orayı sevdim ama bana anlamsız gelen Christian ın Kimber gidince sadist olması, ben onun öfke yerine hiçesayma yani eğlenmeye devam gibi bir yol izleyeceğiniz sanırdım. Ama carver ın Kimber ı kaçırmış olması dediğin gibi süperdi, bazen çok güzel final yapıyorlar, şu şapşal, Christian ı suçlayan polisin kesildiği bölüm de süperdi, ben finalde erimiştim zevkten.. Ay çok yazdım ben de :))
Ya Masumiyet i sevdiysen Kader e de bayılırsın muhakkak git, bu haftadan sonra kalkar gösterimden..
Öpüyorum sizi dostlarım.
Sevgiler.

Noni said...

Aaaa inanmıyorum NipTuck dizisindeki o adam beni deli ediyor çok küstah bişey, bu bölümü görmemişim, ben kızın yerinde olsam alır o kesekağıdını adamın kafasına geçirir ve çeker giderdim! Bu arada yüzü tamamen değiştiren estetiğe karşıyım, bazen magazin dergilerine bakıyorum da sanki herkes aynı fabrikadan çıkma gibi, yüz ifadeleri hep aynı...

mrl's page said...

merhaba,
nonicimden gördüm blogunu...
nip/tuck sevenler burada sanırım :)
kese kağıdı kabul eden hatunun söylediği bişi vardı, bende ona dumur oldum!(yazmim şimdi)
nedir bu diyet olayları, ben yeniyim çokta karıştırmadım sayfanı henüz.. kuzenim diyetisyen benim,yardımı olurmu acaba?
benimde hormonlar delirdi bebek bebek şeklindeyiz :) ben 3 aylık halayım buarada :)

sevgiler
mrl