Thursday, April 12, 2007

Ağır Ölüm


Ağır Ölüm

Ağır ağır ölür alışkanlığının kölesi olanlar, her gün aynı yoldan yürüyenler, yürüyüş biçimini hiç değiştirmeyenler, giysilerinin rengini değiştirmeye yeltenmeyenler, tanımadıklarıyla konuşmayanlar.

Ağır ağır ölür tutkudan ve duygulanımdan kaçanlar, beyaz üzerinde siyahı tercih edenler, gözleri ışıldatan ve esnemeyi gülümseyişe çeviren ve yanlışlıklarla duygulanımların karşısında onarılmış yüreği küt küt attıran bir demet duygu yerine "i" harflerinin üzerine nokta koymayı yeğleyenler.

Ağır ağır ölür işlerinde ve sevdalarında mutsuz olup da bu durumu tersine çevirmeyenler, bir düşü gerçekleştirmek adına kesinlik yerine belirsizliğe kalkışmayanlar, hayatlarında bir kez bile mantıklı bir öğüde aldırış etmeyenler.

Ağır ağır ölür yolculuğa çıkmayanlar, okumayanlar, müzik dinlemeyenler, gönlünde incelik barındırmayanlar.

Ağır ağır ölür özsaygılarını ağır ağır yok edenler, kendilerine yardım edilmesine izin vermeyenler, ne kadar şanssız oldukları ve sürekli yağan yağmur hakkında bütün hayatlarınca yakınanlar, daha bir işe koyulmadan o işten el çekenler, bilmedikleri şeyler hakkında soru sormayanlar, bildikleri şeyler hakkındaki soruları yanıtlamayanlar.

Deneyelim ve kaçınalım küçük dozdaki ölümlerden, anımsayalım her zaman: yaşıyor olmak yalnızca nefes alıp vermekten çok daha büyük bir çabayı gerektirir.

Yalnızca ateşli bir sabır ulaştırır bizi muhteşem bir mutluluğun kapısına.

Pablo Neruda

11 comments:

Manik Kedi said...

Merhaba.. Bloğunu ilk kez okudum bugün we comment bırakmak istedim. Pablo Neruda ya bayılırım; postuna da bayıldım.. Korkarak, erteleyerek kaçarak yaşanmıo.. Öylesi ne bi şeye benzio ne de insanın içine sinio. En iyisi yerinde zamanında ve wakit kaybetmeden yaşamak bazı şeyleri.. Bu arada bloğun ana temasında-kilo werme- uzaklaşmış ama şunu söylemeliyim.. Henüz 22 yaşındayım; 18 yaşındayken lise 3 teyken tam olarak 1.62 boyuma 108 kiloydum; 100 lü rakamları o yaşta görmenin we kimseye söyleyememenin ne demek olduğunu tahmin edersin sanırım... hiç kimseye söyleyemedim anneme babama kimseye; o yaşta o kiloda olmaktan utanıodum.. Sonra ünv. 1 deyken yediklerimde seçici oldum we 48 kilo werdim.. şu an 60 kiloyum we bunu çok rahat şekilde diyetisyene gitmeden hiç bi şeyden mahrum kalmadan-demogoji değil gerçekten- 2 senede tamamladım.. 2 senedir kilom aynı.. ne kadar yersem yiyeyim maksimum 3 kilo alıyorum; onu da 1 hafta da weriorum... Son olarak sölemeye çalıştığım gerçekten istersen başarabilirsin we başaracaksın da...
Sewgiler; Sinem...

deriella said...

ben ağır ağır ölecek çok insan tanıyormuşum bunu anladım.. daha 2li yaşların ortalarında hayallerinden emekli, rutinine sıkı sıkıya bağlı, değişiklikten/riskten ödü kopan insanlar. en büyük korkum da neruda'nın betimlediği gibi olmak..

limonagaci said...

çok etkileyici!
çok
teşekkür ederim talisciğim...

ESTHER said...

bi laf vardır ya... "çoğu insan 20'lerinde ölür, 80'lerinde gömülmeyi bekler" bana onu hatırlattı...

Anonymous said...

Esther'a bende katılacam...
Cuma cuma böyle yazı yakışmadı canım sana...

Talisman said...

Selam Manik Kedi,
Hoşgeldin bloguma :) Gerçekten yazdığın nefis bir başarı öyküsü yahuu.. Lisede o kiloda olmayı doğrusu hayal edemiyorum çünkü lise- ortaokul insanların acımasız olduğu ayrıca ergenliğin de acımasız olduğu bir dönem.. ben o dönem 70 civarında olduğum halde çok azap çektim. üniversitede hafifliyor biraz sen de o dönemde çözmüşsün, süper de bir iş başarmışsın. Harika bu.. Tebrik ederim. Umarım feyz alırım senden :)
Sevgiler
Deriellacım, ben de korkuyorum ve bazen öyle davrandığımı hissediyorum darisk alma konusunda değil de alışkanlığını değiştirememe konusunda ki biliyorsun işte :)) öperim seni..
Limoncum, sağol canım :)
Esther haklısın o söze benzer temada, ibret almalı :) Bu arada Esther yazınca aklıma hep Esthergon Kaaallaa sı bre dilberr amaan türküsü geliyor :)) Hayırdır inşallah, bi de blog yazıların nere gitti yavv? Merak ettim Esther im..
d-ChicCan, niye yakışmadı bana yav? Gül gibi yazı :))
Öperim herbikesleri..

limonagaci said...

talis papucu yarım cık dışarıya oynayalımmmmmmmmm
nerelerdesin gittin mi ankaraya huuuu

ercumentis said...

"Ağır Ölüm " mükemmel yazmış adam.İyi ki dünyamızdan böylesine mucize insanlar geçmişler ölümsüz olmuşlar .Mükemmel tespitler.Nefis bir yazı çok teşşekürler "talisman" .

Noni said...

Ben bu şiiri okurken sanki bir el boğazımı sıktı durdu niye böyle oldum bilmiyorum... Belki içinde çok fazla ölüm kelimesi geçtiği içindir...

yaban said...

sevgili talis,

ben de iki yorumdan sonra adını kısaltıp laubali oldum napiim, buna teşvik ediyor üslubun. :)

neruda'nın bu şiirini daha önce okumamıştım, bayıldım, çok sevdim. Nolur, nolur benim bloğumda da olsun.
teşekkürler. :)

Talisman said...

Olsun yabancığım olsun, neden olmasın ki :)
(görüyorsun laubalilikte aşağı kalmam)
Sevgiler.. :)