Sunday, July 15, 2007

I will try to fix you.




Ben çok daha iyiyim. Hatta savunma mekanizması mı bilmiyorum ama platoniğimi düşünmek beni hiç üzmüyor. Demek ki pek de sevmiyormuşum ya da şu cümleyi kurabilmek için kendimi kastım ve kendime belli etmeden bastırdım, bilemiyorum. Her şekilde mutluyum ya ne yapalım yani. Bastırma-kendini kandırma olup olmadığını anlarız eninde sonunda..


Bana bu konuda yorum yazan herkese tekrar teşekkür ederim. insan üzgünken, yalnız olmadığını hissettiren insanlar olması iyi geliyor.


Her sıkıntılı insan gibi (saçma bir genelleme yapmış olabilirim :)) önce etrafıma çekidüzen vermeye karar verdim, evde odamı dip bucak temizledim, herşeyin tozunu aldım, en dip köşelerin bile, sonra bir sürü çıkan hatıra kabilinden sakladığım şeylere bakıp bakıp daldım. Sinema biletleri, uçak biletleri, arkadaşlarımın yazdığı komik notlar, benim yazdığım günlük-vari yazılar vb. Evet ben atmam bunları, atamam yani. İz kalsın istiyorum, sanırım hafızama çok güvenemiyorum. Çok kendine yontan bir hafıza benimki, hemen temizleniyor. Sonra böyle araştırırken cüzdanımın en dibinde taa 2002 yılından bir hatıra buldum. Eski bir platoniğimle son yemeğe gittiğim yerin kartı ve ayrıca platoniğin katviziti. Oha. Ben ne zaman koydum bunu cüzdana, ne zamandır benimle yaşıyor bu kartlar. Yuhh. Arada ben bunun düğününe gittim, hatta bir sene geçti üzerinden ben bunu ve karısını ağırladım filan. Bu süre zarfında ben nereye gidiyorsam bu kartlar da benimle mi geldi? ufak bir şok yaşadıktan sonra buna benzer olan hatıraları yok ettim. İflah olmayacağım yoksa, bu ne canım?


Bir daha aşık filan olmayacağım. Zaten bu his sanırım tam aşk değil, coşup taşıyorum bazen, kabıma sığamıyorum, bu hislere de bir ad koymam gerek diyorum sanki. Amaan neyse ne, keyfimi bozamaz hiçbir şey..
Bu arada her acılı insan gibi (bunu şakadan genelledim :)) televizyona takıldım son zamanlarda. Sabit gözlerle seyrettim durdum birşeyler. Arada da ummadık şekilde güzel bir dizi yakaladım. Şimdi bu gençlik dizileri, yaz dizileri var ya pıtrak gibi çoğaldılar. Ben bunları kafadan aşağıladım, denk gelen yerde zapladım, içimden de sövdüm saydım, yalan değil. Ama sonra ön yargılarımı değiştiren bir dizi keşfettim o da, "Kavak Yelleri". Aslında Hırsız- Polis ten çok sevdiğim Dağhan Külegeç hatırına seyretmeye başladım, "Dur bakalım şu fırlama neler yapıyor, harcamasınlar çocuğu" şeklinde ablaca bir yaklaşımla :)
Sonra seyredince diziyi de sevdim, üzerinde emek harcanmış, şirin, iyi oyunculuk sergilenen eli yüzü düzgün bir yapım bence. ama yine de Dağhan' ı çıkarsan diziden pek birşey kalmaz. O sürüklüyor. Çok iyi bir oyuncu bence ve şeytan çekici bir çocuk.

Onu düşününce hemen Hırsız-Polis' teki şu diyalogu aklıma geliyor ve yine gülümsüyorum. Şöyle bir diyalog, bu dizide çete arkadaşları ile oturuyor, bunlar çete kurmanın suç olduğundan bahsediyorlar, bu çok şaşırıyor:

- Nasıl yani çete kurmak suç mu?

- Tabii oğlum.

- Ama hani birlikten kuvvet doğuyordu?

Şu naifliğe bakın, bir de nasıl şaşırmış bir suratla söyliyor bunu. Şirin, yamuk ağızlı şey :)

Ha televizyondan son bir not, şu garabet ötesi yarışma Güzel ve Dahi yi seyrettim ve kızları erkeklerden daha zeki buldum. Ayrıca bence her iki cinsin de aşağılandığı bir yarışma bu, sadece kadınların değil. Ve çok sıkıcı, eleştirmesi bile sıkıcı. Bir daha seyretmemekle yetineceğim.

Şarıkımızsa Coldplay den "Fix you".

When you try your best but you don't succeed
When you get what you want but not what you need
When you feel so tired but you can't sleep
Stuck in reverse.
When the tears come streaming down your face
When you lose something you can't replace
When you love someone but it goes to waste
Could it be worse?

Lights will guide you home
And ignite your bones
And I will try to fix you

19 comments:

cincin hanım said...

yaz dönemi aptal popçu dizileri arasında cidden en güzeli kavak yelleri ama onun da senaryosu "dawson's creek"diye bir diziden tamamiyle çalıntı.ama yine de iyidir diyelim izleyelim yani=)
zaten şu aşk acısı sonrası kafa dağıtma yöntemi olarak kesinlikle en başarılı sonuç vereni tv izlemektir.hatta ben belgesellere vermiştim kendimi.kendime yeni ve daha derin sorunlar edinince diğerlerini unutmuştum büyük ölçüde=)
ayrıca şarkın pek güzel pek severim onu da demek istedim.
çok konuşurum bunu da belirteyim zaten anlamışsındır=)
bi de bi de=) talisman ismini stephen king'ciğimin romanından almışsın.en sevdiğim kitabıdır.stephen king'i çok severim onu seveni de pek severim seni de çok sevdim=)
hoşçakal...

Anonymous said...

TV izlemek günahtır. Kafa dağıtmak için counter, age of conquerors oynardım ben, tavsiye edebilirim. Güzel ve Dahi, Amerikanya'daki "Beauty and the Geek" programının direk kopyasıdır, ve gudiktir. (Beni de çağırdılar oraya, gitmedim)

Öykücü said...

Kendini kandırmıyorsun tabi ki sevmiyorsun o çocuğu.

Kavak yellerinin müziği süper bence.

Çok acıktım.

Anonymous said...

Ex aşklarla yüzleşip bir daha hatırlamamak üzere hafızanın derinlerine gömme zamanı geldiğini görmek ne güzeldir.Ev temizliği gibi ferahlatır kokusu nahoş bir esinti bırakır.

Talisman said...

Cincin selamlarr :)
Ya evet Dawson' s Creek in kopyasıymış, ben seyretmedim Dawson's Creek i ama hakkında hep kötü konuşulduğunu işittim. Ama bu Kavak Yelleri şirin..
Hişş Stephen King ciğim ne demek bakiim? o benim Stephen iiimm.. Böyle de kıskancım :)) şaka tabii, Talisman ın en beğendiğin olmasına sevindim, söylemeye gerek yok benim de öyle.. :)
Öperim seni..

Talisman said...

Everfever' ım, günah demek. Haşa seyretmiyim o zaman günah kutusunu.. Ben hiç bilgisayar oyunu oynayamıyorum sıkıntı basıyor bana :)
Beauty and The Geek e çağrılsan şaşmam hatta şimdikilerden iyi seçim yapmış olurlardı, sende bi geek havası var sanki.. :) İltifat olarak al lütfen..
Ama bu programdakiler geek meek değil, fırsatçı piçler.. Oyy ne ağır konuştum..:))

Talisman said...

Öykücüm güldürdün beni, bak nası emin kendinden "sevmiyosun o çocuğuu sevmiyorsun dediiim" şeklinde :)) Çok tatlısın. Sevmiyom tabi peeehh..:)
Acıkmış bi de :)
Öperim..

Talisman said...

Umar ım şair gibi konuşmuşun valla, cidden nahoş bir esinti oldu ama geçti yaa. Şimdi iyiyim. Gece sabaha kadar uyumadım ama, arada oluyor bu ama saçma bir şekilde ertesi gün acaip enerjik oluyorum. Edward Norton olcam büyüyünce :) (Fight Club)

Anonymous said...

LOTR'ı 3 kere okudum :) Elbette ki geek'im.

Talisman said...

Peter Jackson da sayılı geek lerden :) Ben de LOTR 2 yi 2 kez seyrettim sinemada.. Cine-geek sayılır mıyım? :)

Anonymous said...

Sinemada LOTR 1'i 4, 2'yi 3, 3'ü de 4 kere seyrettim (2.'si o kadar iyi değildi). Ayrıca Collector's Edition Box'u ve Director's Cut DVD'si var kütüphanemde.

Ve ben ortalama bir geek'im. Utanıyorum kendimden. :)

Talisman said...

ohoooo o zaman g bile değilim ben kaldı ki geek olayım :)
2 iyiydi yaa hayret bişey..

Burcu said...

hele bi gelllllllllll, gel kurtar beniiiiiiiiiiiiiii :) bencede müzik süperr...diziyi de seviyorum.dawson's creek de izliyodum zaten ben severim bööle şeyleri..lise zamanı aşklı meşkli bana ne :)
taliscan,o çocuk sadece boşluktan doğan bi tip..inan bana..yrn bigün : öğğk uleyn ben bunun neresini beenmişim ki? diyeceksin ahanda şuraya yazıyorum şekercim..öpüyorum seni...

limonagaci said...

bir garip haller üzerimde bir olgunluk bir gariplik bu ben değilim talisim.
şimdi sana diyeceğim platonik aşk öyle birşey ki sabah uyanırsın nefretle, aksam yatarsın askla..
değişken duygular, kafada o herifi belirli bir noktaya oturtmak, sonra indirmek, poponu dönmek, sonra tekrar o yere kaldırmak. bir önceki postuna bir comment gelmişti 'belki de kafanda canlandırdığın insan o değil'diye. işte platonik aşk sözö konusu olunca böyle oluyor.
zamanla geçicek tabiki.
ay sacmaladım mı bilmiyorum ama bunu yazasım geldi.
edit: dizideki o çocuk çok sevimli ya kendisini hırsız polisten tanıyorum :)
bu da postunu okudğuma dair kanıt olsun :)
o kadar alakasız bişiler yazdım ki ya da bana öle gibi geldi
mujks
sevgiler
yandım limon yine sırf senin için :)

gaykedi said...

Yaw Talisman'cığım merak ettim Dağhan Külegeç'in reimlerini google'den arattım, nereden bulduysan çocuğun en sevimli resmini koymuşsun bee :)

Talisman said...

Sashacım selam,
Boşluktan doğduğu doğru sanırım :(
Bazen insanlığın bize dayattığı bu şeylerden nefret ediyorum. Yani neden illa böyle bir boşluğu doldurma ihtiyacı oluyor ki, yani fıtratımızdan bağımsız olamamamız bazen beni sinir ediyor. Ne dedim ben :) Anlamışsındır ama sen..
Öperim..

Talisman said...

Limonum, canım benim bir de benim için yine yandım Limon demiş :)
Postumu okuduğuna kanıt göstermene gerek yok be canım benim..
Evet platonik aşk biraz insanın kendi kendiyle giriştiği bir mücadele ya da ya da kör döğüşü gibi bişey işte..:) Şimdi saçma geliyor umarım böyle sürer..
Öperim canım.

Talisman said...

Gaykedim,
Dikkat etmene sevindim, çünkü gerçekten birini koyacaksam en güzel pozunu bulmaya kasıyorum. Özeniyorum yani.. Senin görmene de sevindim..:)
Öperim..

Nakhar said...

KAVAK YELLERİNİ BENDE SEVİYORUM ESKİYİ HATIRLATIYO BANA BUNLAR...

ama eşşek kadar olmuş insanlara çocuk muamelesi yapmasılar yaa... tamam kızlar liseli gibi görünüyo ki öyleler de çocuklar direk 20'li yaşların sonuna gidiyolar olmaz öyle şey...